14 Şubat’ın Davranışsal Sinyalleri

BU SENE DE BEKAR GEZELİM (Mİ?)

Bu sene de tüm dünyada pek çok çift, sevgililer gününü baş başa kutlayacak olsa da, maalesef bazıları henüz bir ilişki kuramamış olmaları dolayısıyla 14 şubatı yine yalnız geçirecekler. Peki ya 14 şubata sayılı gün kala henüz bir sevgilisi olmayan fakat olması için yoğun çaba sarf eden erkeklerin ve kadınların durumu ne olacak? Birisinden hoşlanıyorsunuz ve duygularınızı ona açmayı planlıyorsunuz, fakat onun ne hissettiğinden tam olarak emin olamıyorsunuz. Acaba o da sizi beğeniyor mu? Hoşlandığınız kişinin beden dilini okumakta güçlük çekiyorsanız, o zaman bu rehber sizin için…

Araştırmalara göre kişiler arası iletişimin yalnızca %7’sini sözcüklere yüklediğimiz anlam oluşturuyor, ayrıca sözel iletişimin %38’i seslerin tonlamasından geliyor. Örneğin cılız ve titrek bir sesle konuşan kişinin utangaç, güvensiz veya korkulu olduğunu düşünürüz. Aynı şeyi daha yüksek sesle ve kendinden emin bir tarzda ifade eden birinin edindirdiği izlenim şüphesiz çok faklı olacaktır.

İletişimin geri kalan en büyük kısmı ise “beden dili” denen sinyallerden oluşuyor. Mesela topluma seslenen bir kişi düşündüğü şeyleri sadece sözcükleriyle değil, duruşuyla, hareketiyle, nefes almasıyla ve görünümüyle de anlatıyor.

GÖZ TEMASI VE FLÖRT SİNYALLERİ:

Kişilerarası ilişkilerde beden dilinin anlattıkları bazen kelimeleri kifayetsiz kılmaktadır. Hoşlanılan kişilerle bir arada bulunulduğunda beden dilini okuma becerisi, genel iletişim becerilerini pekiştirmektedir. Bazı temel davranışsal işaretleri yakalayabilmek içgüdüsel şekilde sözcüklerle aktarılamayan mesajları iletmeye yardımcı olur. İnsanlar genellikle kendilerine yakın hissettikleri kişilerle konuşurken gözlerine doğru bakarlar. Öte yandan, bu hoşlanılan bir kişiyse bakış genellikle gözler, burun ve ağız yönünde “üçgenleşme” denen sıçramalar yapar. Normalde konuşulan kişinin vücuduna bakmak sosyal açıdan kaba bir davranış olarak kabul edilse de, etkileyici biriyle konuşan kişiler kendilerini bundan alıkoymakta güçlük çekerler.

Diğer bir hoşlanma davranışı ise “aynalama”dır. Aynalama ile kastedilen şey, hoşlanılan kişiyi taklit etmek değil, karşıdaki kişinin hareket tarzına ve yüz ifadelerine benzer şekilde davranmaktır. Bu esnada göz bebekleri genişler, göz kırpma sıklığı artar, konuşulan kişiyle aynı anda göz kırpmalar sıklaşır. “Kazayla” dokunmalar, ve vücut teması gerçekleşebilir

Erkeklerin beden dili sinyalleri ile kadınlarınki arasında bazı farklılıklar vardır. Kalabalık bir ortamda, örneğin barda, flörtöz bakışlar atan bir erkek genellikle nefesini içe çekerek daha düz bir karın ve daha geniş bir göğüs kafesi olduğu izlenimini verir. Normalde olduğundan daha dik duran, ellerini beline koyan veya başparmaklarını kemerine takarak bekleyen bir erkek daha uzun boylu, güçlü ve maço göründüğünün mesajını iletmektedir.

Diğer taraftan kadınlar ise daha ziyade alımlı ve çekici hissetikleri tarzda davranışlar sergilerler. Çekici birini görünce saç düzeltmek, kıyafetini kontrol etmek, boynunu, omuzlarını ve bileklerini gösterecek şekilde beklemek tipik hoşlanma davranışlarındandır. Poker oyuncusu ifadesizliğe birisinden hoşlanıldığının sinyalini vermek neredeyse imkansızdır.

Son olarak, beden dilini okuma becerisi flört başlatmakta çok faydalı bir araç olsa da, beden dilini yanlış yorumlamak hem erkek hem kadınlar için bir o kadar rahatsızlık verici olabilir. Neticede burada yazılanların aslında genellemelerden ibaret olduğu ve insanların tümü için geçerli evrensel kanunlar olmadığı her zaman göz önünde bulundurulmalıdır.

Hemen Ara